Donald Trump
birinci Başkanlık devrinde ABD askerlerini “
Afganistan
” ve “
Suriye
”den çekme kararı aldığında Cumhuriyetçi ve Demokrat şahinler tarafından tenkit yağmuruna tutulmuştu. Trump Suriye’den bir ölçü asker çekmiş, lakin geride kaç asker kaldığı konusunda aldatılmıştı. Suriye’de Trump’a söylenenden daha fazla asker kaldığıysa sonradan ortaya çıkmıştı.
ABD’nin Suriye’den çekilmesine şiddetle karşı çıkan iki partili şahinler ayrıyeten “askerî harcamalar”ın artırılmasından nemalanan büyük silah şirketlerinin isteklerine de tercümanlık yapmış oluyorlardı. Dönemin Savunma Bakanı
James Mattis
, ABD askerlerinin Suriye’den çekilmemesine ait münasebetlerini Trump’a arzetmişti. Trump bu münasebetleri kabul etmeyince Mattis çabucak istifa etmişti.
Mattis 1991’deki Körfez Savaşı’ndan başlayarak Afganistan ve Irak’ta vazife yapmış, daha sonraysa
“ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı”
na(
CENTCOM
) getirilmişti. Mattis emekli olduktan sonra ABD’nin en büyük beş silah şirketinden biri olan “General Dynamics”in yönetim kurulu üyeliğine geçmişti. Mattis şirketteyken Trump tarafından Savunma Bakanlığına aday gösterilmişti
Biden’ın Savunma Bakanı
Lloyd Austin
de James Mattis üzere tıpkı meslek yolunu izlemişti. CENTCOM Komutanlığı’ndan emekliye ayrılan Austin, Mattis’ten farklı olarak bir öteki büyük silah şirketi “Raytheon”un idare konseyine girmiş ve oradayken Biden tarafından Savunma Bakanlığına uygun görülmüştü.
“CENTCOM”un ABD askerlerinin Suriye’den çekilmesine karşı olduğu biliniyor. CENTCOM’un İsrail ile birlikte çalıştığı da artık bir sır değil. Joe Biden’ın 20 Ocak 2021’de Beyaz Saray’da Başkanlık vazifeye başlamasından yalnızca beş gün evvel, İsrail
“ABD Avrupa Kuvvetler Komutanlığı”nın(EUCOM)
yetki alanından bir kalem oynatmasıyla “CENTCOM’”a kaydırıldı. “Pentagon”un gerçekleştirdiği bu süratlice kaydırmanın ne manaya geldiğiyse şimdilerde çok daha düzgün anlaşılıyor.
Trump 20 Ocak’ta Beyaz Saray’da olacak. Trump yeniden ABD’nin Suriye’de bir işinin kalmadığını söylüyor. Trump “
Rusya-Ukrayna savaşı”
nı bitireceğini de taahhüt etmişti. İki partili şahinlerse Trump’ın Suriye’den asker çekmesine de, Ukrayna’yı Rusya ile mutabakata zorlamasına da şiddetle karşılar. Seçiciler Kurulu oylarını, halk oyunu, yanı sıra ABD Kongresi’nin her iki kanadını da kazanarak büyük bir güç elde eden Trump bu şahinleri aşma iradesini gösterebilecek mi?
Bir öbür konu ise
Elon Musk
ile ilgili. Trump,
Vivek Ramaswamy
ile Musk’ı yeni kurulan “
Hükümet Verimliliği Bakanlığı
”na eş Liderler olarak atadı. Musk, Trump’ın kulağına en yakın ve en güçlü isim olarak öne çıkmış görünüyor. Musk ve Ramaswamy “Federal Bütçe”den 2 trilyon dolarlık bir kesinti yapabileceklerini vaat ediyorlar. Kesintiler Savunma Bütçesi’ni de içeriyor.
Musk ve Ramaswamy, savunma harcamalarının arttırılmasından yana olan şahinlerin bam teline basmış bulunuyorlar. Pentagon’un harcamalarının çok sıkı halde denetlenmesi gerektiğini savunan bu ikilinin gayesinde savaş uçaklarına yönelik harcamalar da yer alıyor. Hatta Musk “X
”
hesabından yaptığı bir paylaşımda Çin’e ilişkin insansız hava araçları filosuna ilişkin bir görüntü manzarasına yer vermiş, altına da “
Bu ortada kimi aptallar hâlâ F-35 üzere beşerli savaş uçakları yapıyor”
diye not düşüyordu. Musk’a nazaran insansız hava araçları çağında beşerli savaş uçaklarının modası çoktan geçmişti. Şahinler için temelli bir bam teli de, bu.
Trump’ın Başkanlık koltuğuna oturmasına 15 gün kaldı. 1 Ocak’ta eski bir asker tarafından New Orleans’ta gerçekleştirilen kamyonlu taarruzda 15 kişi hayatını kaybetti. Kamyonda “DEAŞ”ı çağrıştıran birtakım semboller bulunmuş. Tıpkı gün Las Vegas’taki “
Trump Hotel
”in önünde “
Tesla
”nın “Cybertruck” marka bir aracı patlatıldı. Aracın hayatını kaybeden şoförünün de ABD’nin Almanya’daki askeri üssünde vazifeli 5 madalya sahibi parlak bir asker olduğu anlaşıldı. Bir başka detaysa her iki aracın da tıpkı uygulamadan kiralanmış olmasıydı.
“Trump Hotel”
ve Musk’ın işvereni olduğu “
Tesla
”ya ilişkin “Cybertruck” model araç. Bunlar da birer sembol doğal. Sanki, detaylar ve semboller üzerinden bildiriler mı veriliyor? Birinci anda akla gelen soru bu. Adrese teslim bu iletileri “kimlerin” verdiğiyse kestirim ediliyor olsa gerek.
“Trump ve Musk’ın çizgi dışına çıkmasını istemeyenler için bu taarruzlar
‘önleyici saldırılar’
olabilir mi
” diye düşünmeden edemiyor insan. ABD’nin Suriye’den asker çekmesinden kim daha çok rahatsız oluyorsa, gözlerin oraya çevrilmesi de son derece olağan tabii.
