Birkaç haftadır ilginizi bu istikamete çekmeye çalışıyorum. İçe dönük olmak yerine değişen ve gelişen yeni süreçlerin farkında olunması gerektiğinden bahsediyorum.
20008-9 yılında Batı’da yaşanılan zahmetli ekonomik süreç Türkiye için bir fırsattı.
Türkiye ve Türk teşebbüsçüsü bunu kaçırdı!
Katma pahalı üretim, yüksek marjlı satış, verimlilik hepsi bir anda süratlice gerçekleşebilir. Türkiye sanayi ihtilali dönemince kaybettiği asırlık yılları geri yakalayabilir.
Batı Avrupa’da bir evvelki yılın tıpkı periyoduna nazaran yüzde 40 artışla 390 milyar ABD doları meblağında süreç gerçekleşirken, Orta ve Doğu Avrupa’da 2023 yılının birebir devrine nazaran yüzde 25 artışla 30 milyar ABD doları meblağında süreç gerçekleşti.
Bu faaliyet suratı devam ederse, muahede hacmi 2016’dan bu yana en yüksek noktaya ulaşabilir. Öte yandan, bugüne kadar büyük ölçekli yine yapılandırmaların olmaması nedeniyle mutabakatların toplam bedeli o yılın en yüksek düzeylerine ulaşmayacaktır.
Danışmanlık şirketi Mazars’a nazaran, Avrupalı perakendecilerin iflas sayısı 2024’te bir evvelki yıla nazaran yüzde 19’luk bir artışla 2.195’e ulaştı.
Bu ortada Almanya, Avrupa’daki en yüksek dert düzeyleriyle karşı karşıya. Ülkenin federal istatistik ofisi Destatis’e nazaran, birinci çeyrekte 5.209 Alman şirketi iflas müracaatında bulunarak geçen yılın tıpkı periyoduna nazaran yüzde 26,5 artış gösterdi. Bu eğilim Nisan (1.906) ve Mayıs (1.934) aylarında arka arda gelen iflaslarla devam etti.
Ekonominin bu yıl yalnızca yüzde 0,2’lik bir büyüme iddiasıyla sakin olması bekleniyor.
Yukarıda bahsettiğim zahmetli süreç sizi tasaya mi sevk ediyor? Yoksa fırsatı görüp gözleriniz mi ışıldıyor!
İşler hiçbir vakit ebediyen düzgüne yahut hep berbata gitmez. Avrupa şu an sancılı, düşünceli. Değişen sürece adapte olmakta zorluk yaşıyor.
Bu esnada şirketlerini uygun fiyata devretmeye meyilliler.
İflas edenleri gördükçe korkuları artıyor; Ted Baker, MatchesFashion, Wilko ve The Body Shop üzere yakın tarihli iflaslar birbirini takip ediyor.
The Body Shop’un İngiltere kolunun, tedarikçiler, vergi makamları ve memleketler arası kısımları de dahil olmak üzere alacaklılara 276 milyon sterlinden fazla borcu olduğu, kurtarma muahedesinin bir kesimi olarak kirayı düşürmek için mülk sahiplerine yaptıkları görüşmelerde ortaya çıktı.
Büyüğünden orta ölçeklisine dalınıza uygun şirketler kesinlikle var. Kâfi ki siz Avrupa’yı mercek altına alın!
Bu kurumların üyelerinden topladıkları aidatlar ile kâfi sermayeleri var. Bu iş için kullanılabilir.
Böylelikle yalnızca markasını koydurup kar eden Avrupalı şirketlerin kârları bu ülkede ve bizim üreticimizde kalabilir. Know-how’ları ve networkleri ile kaliteli üretim merkezi Türkiye olarak yola devam edilebilir.
