Bakan Abdulkadir Uraloğlu, Halep ve Şam Havalimanlarına teknik işçi gönderileceğini açıkladı.

”Sayın Cumhurbaşkanımızın, Bakanlar Şurası’ndaki talimatı şudur: Suriye’yi ayağa kaldırmak için ne gerekiyorsa, biz kurumlarımızla bir arada onlara yardım edeceğiz. Önümüzdeki hafta içinde Şam ve Halep’te bulunan havalimanlarına arkadaşlarımızı muhtemelen göndeririz. Şam ile İstanbul Havalimanı ortasında bir uçak seferi başlattığımız vakit, İstanbul üzerinden Suriye’yi dünyanın her tarafına bağlamış oluruz.”

Bakan Uraloğlu, Zengezur Koridoruna ait devam eden çalışmalarda gelinen son durumu da anlattı.

”Zengezur Koridoru’nun bizim topraklarımızda bulunan tarafı 224 kilometre ve bu alanın ihalesini yaptık. Mevsim kaidelerine nazaran baharda başlarız. Nahçıvan tarafı yaklaşık 178 kilometre ve bunu Azerbaycan tarafı çalışıyor. Zengezur Koridoru dediğimiz 43 kilometrelik Ermenistan tarafından geçişi ve yaklaşık 61 kilometrelik İran tarafından geçişi ile ilgili görüşmeleri de Azerbaycan tarafı yürütüyor. Bir sene sonra bu koridorun tamamını hayata geçiririz diye düşünüyorum.”

Bakan Uraloğlu, Kalkınma Yolu Projesinde ise fizibilite çalışmalarında sona gelindiğini belirtti.

”Kalkınma Yolu Projesi’nin başladığı nokta Basra Körfezi. Birinci fazı önümüzdeki sene devreye alınacak. Bu sınırın bin 200 kilometrelik kısmının aşağı üst projesi, fizibilite çalışmaları bitti diyebilirim. 2025 yılında üretim çalışmalarını başlatabilir miyiz bunun uğraşı içindeyiz.”

İstanbul ve Sabiha Gökçen Havalimanı süratli trenle birbirine bağlanacak. Bakan Uraloğlu, İstanbul’da yapılacak yeni çizgi için 2025 yılında ihaleye çıkacaklarını açıkladı.

”Gebze’den başlayıp Sabiha Gökçen Havalimanı’ndan, Yavuz Sultan Selim Köprüsü üzerinden geçecek ve İstanbul Havalimanı’na, oradan da Çatalca’ya bağlanan yaklaşık 120 kilometrelik bir projemiz var. Sınırın finansmanı için Dünya Bankası’yla konuşuyoruz, finanse edecekler. 2025 yılında inşallah ihalesini yaparak bunu bitireceğiz.”

Uraloğlu, toplumsal medya ilgili de açıklamalarda bulundu:

“Kanaatimiz, 16 yaşın altındaki çocuklara toplumsal medyayla ilgili aşikâr kurallar getirmek. Toplumsal medyada istediğiniz her şeyi yapabiliyorsunuz. Bizim, insanımızı da çoluk çocuğumuzu da müdafaa refleksini göstermemiz gerekir diye düşünüyoruz. Herkese sorumluluk yüklemek ve o sorumlulukla hareket etmek, biz bunu istiyoruz.”