ABD’nin 47’nci Başkanı Donald Trump, Beyaz Saray’a yerleşir yerleşmez 200’den fazla kararname imzalayarak başkanlığının birinci gününde süratli bir giriş yaptı. Trump, birinci devrinin sonunda yaşanan Kongre Baskını soruşturmaları nedeniyle bir kısmı cezaevinde olan yaklaşık 1600 kişiyi affetti. ABD’nin Dünya Sıhhat Örgütü’nden (WHO) çıkışı ile ilgili süreci de başlatan Trump, bu kararnamenin nedeni olarak Kovid sürecinin makûs yönetilmesini gösterdi. Ülkenin güney hudutlarında “ulusal acil durum” ilan eden Trump, adaylığı periyodunda göç konusunda şahin bir siyaset izleyeceği vaadini de gerçekleştirmeye yönelik birinci adımları attı. Trump attığı imzalarla iç siyaset ve milletlerarası siyaseti derinden etkileyecek adımları birinci vazife gününde atmış oldu.
Paris İklim Muahedesi’nden çekilme kararnamesi imzalayan Trump bu bahiste Birleşmiş Milletlere iletilecek mektup hazırlanması talimatını verdi. Mutabakat Barrack Obama devrinde imzalanmış, Trump birinci periyodunda ABD’nin taahhütlere uymayacağını açıklamış, Biden devrinde ise tekrardan yürürlüğe girmişti. Muahede ile yaklaşık 200 ülke, global ısınmayı sanayi öncesi düzeyler olan 2 santigrat derece altında tutmaya yönelik taahhütlerde bulunuyor. Ayrıyeten Trump ABD’nin Dünya Sıhhat Örgütü’nden çekileceğini duyurarak, BM’nin kamu sıhhat örgütüyle bağlarını kopardığını duyurdu. Uzun vakittir DSÖ’yü eleştiren Trump, Temmuz 2020’de Kovid-19 salgınının yayıldığı dönemde tekrar ABD başkanı olması halinde örgütten çekileceğini açıklamıştı.
Biden devrinde alınan ve iptal edilen kararlar ortasında Batı Şeria’da terör estiren Yahudi yerleşimcilere yönelik yaptırımlar da bulunuyor. İstilacı yerleşimcilere yönelik kısıtlamaları kaldıran Trump, İsrail’e yönelik tahribat gücü yüksek bomba satışını sonlandıran kararı da yürürlükten kaldırdı.
Biden periyodunda Küba terör listesinden çıkarılmış, buna karşılık Havana idaresi ABD vatandaşlığı bulunan 533 mahkumu özgür bırakacağını duyurmuştu. 4 gün evvel tutuklulardan bir kısmını hür bırakan Küba’ya makus haber Trump’tan geldi. Yeni Lider Küba’yı teröre takviye veren ülkeler listesine tekrar ekledi.
Seçim kampanyasının göbek taşı olan “göçmenlere karşı sert tutum” prensibine yönelik birinci adımlar da atıldı. Ülkenin güney hudutlarında “ulusal acil durum” ilan eden Trump, sonun güçlendirilmesi, duvar inşasının tamamlanması ve güvenlik güçlerinin artırılmasına yönelik planlama buyruğu verdi. Ayrıyeten hududu geçtikten sonra ABD Gümrük ve Hudut Devriyesi’ne teslim olan ve sığınma müracaatında bulunan göçmenlere karşı bu uygulamayı da iptal etti. Doğumla vatandaşlık hakkının sona erdirilmesi için çalışma başlatan Trump, bu biçimde vatandaşlık alanların haklarını tekrar tanımlayacak bir kararnameye de imza attı.
Trump ayrıyeten iki büyük uyuşturucu kartelini terör örgütü ilan eden bir yasa tasarısına imza attı. Kelam konusu yasa ile Meksika topraklarında Amerikan askeri gücünün kullanılmasının önü açılabilir. Misyona başlamadan evvel Meksika Körfezi’ne, “Amerikan Körfezi” diyen Trump, bu bölgeyi amaç alacak siyasetler güdeceğinin sinyalini vermişti. Öte yandan Florida Valisi Ron DeSantis, acil durum ilan ettiği kararnamede, Meksika Körfezi yerine “Amerika Körfezi” sözünü kullandı.
Trump’ın, Dışişleri Bakanlığına aday gösterdiği eski senatör Marco Rubio, Kongre’nin Senato kanadında yapılan oylamada onay aldı. Rubio, Trump’ın kabinesinde bakanlığı onaylanan ilk kişi oldu. Bilhassa Çin, İran, Venezuela ve Küba’ya karşı sert tavırlarıyla tanınan Rubio, dış siyasette şahin bir duruş sergiliyor. İsrail’e korunma sağlanması gerektiğini savunan Bakan, PKK/YPG’nin de desteklenmesi gerektiğini belirten açıklamalarda bulunmuştu.
Trump, BRICS ülkelerinden gelen mallara yüzde 100 tarife uygulamaya yönelik çalışmanın sinyalini verdi. Trump, 1 Şubat’ta Kanada ile Meksika’ya yüzde 25 oranında gümrük vergisi getirmeyi düşündüğünü de söyledi. Yeni Lider, dünyanın her yerinden gelen mallara üniversal bir gümrük vergisi uygulamaya ise şimdi hazır olmadıklarını kaydetti.
Trump, Biden devrindeki 78 yürütme kararını iptal etti. Yeni Lider, vazifeye başladıktan birkaç saat sonra Adalet Bakanlığı’na ve Ulusal İstihbarat Yöneticiliği Ofisi’ne, Biden idaresinin “ifade özgürlüğünü sansürlemesi” yahut kolluk kuvvetleri ile istihbarat teşkilatlarının “silahlandırılması” konusunda kapsamlı soruşturmalar açılması talimatını veren iki başkanlık buyruğu yayınladı.
