“Dünyamız yeni bir paylaşım hengamesinde. Dünya savaşı galipleri dünyayı sömürüyor. Güçlüyü zorbayı zengini koruyan yapının devam etmesi gerçek ve mümkün değil. Adaletin olmadığı, rafa kaldırıldığı bir yerde barış, huzur ve kalkınma olmaz.
Herkesi kucaklayan adil, paylaşımcı ve itimat aslına dayalı sistemin temeli tercihten öte bir zorunluluktur.
Çatışmaların değil, barışın, inancın ve huzurun hükümran olduğu bir dünyanın inşa edilebilirliğine inanmamız gerekiyor. Gerçek manada bir değişimin yaşanabilmesi için yalnızca kendi maruz kaldığımız adaletsizliklere itiraz etmemiz yetmez. Altta kalanın canının çıktığı bir yerde sırf ıstırap ve gözyaşı olur. Üzerimize düşen sorumluluğun farkındayız. Hakkıyla yerine getirmenin çabasını veriyoruz.
Yeni bir global nizama gereksinimimiz var. Dünya beşten büyüktür şiarımız bu sembolün sistemi haline gelmiştir. Asya’nın artan değerinin de şuuruyla yine Asya vizyonumuz kapsamında kıtayla iş birliğimizin güçlenmesini hedefliyoruz.
Hükümetlerimiz devrinde eğitime çok büyük yatırımlar yaptık.
İsrail soykırım uyguladığı Gazze’de çok ağır bir diplomasi yürüttük. Zulmü lanetledik. Filistin’in haykıran sesi olduk. Gazze’ye gönderdiğimiz 100 bin tonu aşan insanı yardımın dışında İsrail ile ticareti keserek reaksiyonumuzu çok net bir halde ortaya koyduk. 15 ay aralıksız süren baskılarımızdan ötürü çok reaksiyon gördük. Tehdit edildik lakin hiçbir vakit zalime boyun eğmedik. Mazlumları hiçbir vakit sahipsiz bırakmadık. Batı dünyası Gazze konusunda makus imtihan verdi. BMGK katliama dur diyemedi.
İsrail’in hukuk tanımaz, şımarık tutumunu sürdürdüğünü görüyoruz. Filistinlilerin sürgün teklifinin bizce ciddiye alınır bir tarafı yoktur. Filistin halkına 2. Nekbe’yi yaşatmaya kimsenin gücü yetmez, yetmeyecektir. İsrail kendi başına bu faturayı kesinlikle lakin kesinlikle ödemelidir.
