Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Bursa Olağan Vilayet Kongresinde değerli açıklamalarda bulunuyor.
“Sınırlar değişir, periyotlar değişir, vakit değişir lakin Bursa’nın bizim kalbimizdeki yeri asla değişmez.
Bursa Anadolu coğrafyası üzere gönlü geniş bir kenttir. Bursa’da Balkanlı Kafkas kentlerinden kardeşlerimiz var. Bursa’da kardeşlerimiz huzur içinde itimat içinde yaşıyor.
Bursa Ak Mescid’in, Batum’un, Bakü’nün, Taşkent’in Üsküp’ün kardeşi olduğu kadar Saraybosna’nın da kardeşidir. Halep’in, Humus’un da kardeşidir. Şam’ın da kardeşidir. Rabbim Bursa’yı ve Bursalı kardeşlerimizi korusun.
Görev alsın ya da almasın birebir çatı altında yol yürüdüğümüz tüm kardeşimizi yol ve dava arkadaşlarımız olarak gördük. Önümüzdeki devirde de bu çizgimizi koruyacağız.
Her ne sebeple olursa olsun teşkilatlarımızdan ayağı kesilenler varsa onları muhakkak bulacak parti çalışmalarımıza tekrar dahil edeceğiz.
Yeni isimlerle takımlarımızı güçlendirirken yokluk vaktinde partimiz için elbisesi tozlanmış, ayakkabısı yıpranmış, varını ağırı seferber etmiş Ömerler’i ve Ayşeler’i hiçbir vakit unutmayacağız. Gelmeyene biz gidecek, aramayanı biz arayacağız.
Roman kardeşlerimiz; meskende oturan ölür, diyor. Bizim de yapmamı gereken işte budur. Meskende yahut vilayet ilçe binasında oturmayacağız, daima alanda olacağı.
Hiçbir insanımızın serzenişine kulaklarımızı tıkamıyoruz. Her vatandaşımızın derdinin farkındayız. Hangi işi yaparsa yapsın 85 milyon vatandaşımızın her birinin kederini çok ancak çok düzgün biliyoruz.
Bizim siyasetimiz hizmet ve eser siyasetidir, bizim siyasetimiz millete karşı dürüst olma, şeffaf olma siyasetidir. Türkiye’ye ve Türk Milleti’ne minnet borcumuzu layıkıyla ödemenin sıkıntısındayız.
‘Benden sonrası tufan’ diyenler geride telafisi yıllar sürecek enkazlar bıraktılar, hesap kitap yapmadan bol keseden vaat dağıtanlar gerilerinde tamiri imkansız hasarlar bıraktılar.
Siyaset kurumuna itimadı tekrar biz tesis ettik, Türkiye’nin asırlık problemlerine tahlil yollarını biz geliştirdik.
Ulaştırmada, konutta, güçte, tarımda, çalışma hayatında, savunma sanayiinde Türkiye tarihinin en büyük şahlanışını bizimle yaşadı, 22 yıl evvel hayal dahil edilemeyen büyük dönüşümleri, büyük ıslahatları biz gerçekleştirdik.
Artık dünyada kelamının tartısı olan, prestiji artan, ay yıldızlı bayrağı başta komşuları olmak üzere tüm dünya için itimat veren bir Türkiye var.
Ekonomi programımızın temel gayesi milletimizin kur ve enflasyon dengesizliği sebebiyle maruz kaldığı refah kaybını en kısa müddette telafi etmektir.
Uyguladığımız programın önceliği enflasyonu düşürmektir. Zira dünyanın her yerinde olduğu üzere ülkemizde de enflasyon tüm kötülüklerin anası pozisyonundadır.
Dünyanın her yerinde olduğu üzere ülkemizde de enflasyon adeta tüm kötülüklerin anası pozisyonundadır. Aç gözlü fırsatçıların ne enflasyonla, ne kurla, ne faizle izah edilmeyecek keyfi fiyatlandırma alışkanlıkları bizim işimizi kolaylaştırmıyor, zorlaştırıyor.
Serbest piyasa iktisadını başıbozukluk olarak algılayan ve istismar eden bir kesim var lakin bunların da üstesinden geleceğiz.
Deprem bölgelerindeki inşa faaliyetlerinin büyük oranda biteceği yaz aylarından itibaren ülkemizde bir toplumsal konut seferberliği başlatmayı planlıyoruz.
Lüks eserler dışında temel muhtaçlık hususlarını vatandaşlarımıza en uygun biçimde ulaştırılması için de yeni düzenekler kuracağız. Uhdemizdeki öteki araçları da devreye alarak inşallah enflasyonu olması gereken düzeye indireceğiz.
Faizi katiyetle indirmeye başlayacağız. 2025 bunun işaret yılı olacaktır. Faiz inecek ki enflasyon da insin. Bu, bizim olmazsa olmazımız.
Para siyasetinin yanı sıra uhdemizdeki öteki araçları da devreye alarak inşallah enflasyonu olması gereken düzeye indireceğiz.
Türkiye’nin rekabet gücünün korunması gerekiyor zira rekabet gücünde bir azalmanın yahut istihdam kaybının faturasını yalnızca personel ve patron değil millet olarak hepimiz öderiz.
Bölgemizde ve dünyada harikulâde bir gelişme olmazsa 2025 enflasyon amacını tutturacağımızdan hiç kuşku duymuyoruz. Enflasyon haziran ayından beri istikrarlı bir biçimde düşüyor.
Son birkaç yılda minimum fiyatta tarihimizin en yüksek artışlarına gittik. 2025 yılı için 22 bin 102 liraya yükselttik fakat dilek ettiğimiz sonuca varamadık.
Eskiler tarlada izi olmayanın haranda yüzü olmaz der. Bugün biz bu fedakarlıkları yapacağız ki önümüzdeki yıllarda refaha kavuşalım.
