Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Türkiye Yüzyılı’nın Emektarları Programı’nda açıklama yaptı.
Açıklamadan öne çıkan başlıklar şöyle:
Cumhurbaşkanlığı Külliyemize, milletin meskenine, bu gazi yere hepiniz güzel geldiniz diyorum. Hoş toplantıyı tertip etmek suretiyle gönüllerimizi bu muhabbet sofrasında buluşturan Çalışma ve Toplumsal Güvenlik Bakanımızı ve grubunu tebrik ediyorum. Bu vesileyle başta emeklilerimiz olmak üzere milletimizin tüm kesitlerine yönelik kapsamlı ve özverili çalışmalar icra eden bakanlık mensuplarımızı da kutluyor, Rabbimden her birine üstün muvaffakiyetler niyaz ediyorum.
Aynı halde ülkemizde yaşayan 16 milyonu aşkın emeklimize sağlıklı, bereketli, iyi ve hoş ömürler temenni ediyorum. Konuşmamın çabucak başında bir gerçeği söz etmek istiyorum. 16 milyonu aşkın emeklimizi temsiliyle burada bulunan siz kardeşlerimiz yıllar yılı döktüğünüz alın teriyle ülkemizin bugünkü noktalara ulaşmasında büyük hisse sahibisiniz.
2002 yılında emeklilerimizin sayısı 6,5 milyondu. Bugün ise 16,6 milyon emeklimiz var. Yani son 22 yılda emekli ailemize 10 milyon yeni üye katıldı. Şunun bir kere daha bilinmesini isterim. Emeklilerimizi toplumsal güvenlik sistemimiz için asla bir yük olarak görmedik. Bugün de görmüyoruz. Kuşatıcı ve kolaylaştırıcı bir toplumsal devlet anlayışıyla emeklilerimize dönük hizmet ve faaliyetlerimize her geçen gün bir yenisini ekledik. Toplumsal güvenlik siyasetimizi bu istikamette emeklilerimizin refah düzeyini yükseltecek, hizmete erişimlerinin önündeki pürüzleri kaldıracak formda belirledik, daima güncelledik.
Burada tek tek saymaya kalksak saatlerimizi alacak hizmet ve reformlarımızın sırf bir kısmını sizlerle paylaşmak istiyorum. Bakınız sevgili kardeşlerim, tasarruf, teşvik fonu ve konut edindirme yardımı fiyatlarını emeklilerimize ve hak sahiplerine ödeyerek bir mağduriyeti giderdik. 2012 yılında 1,8 milyon emekli vatandaşımızın aylıklarında artış sağlayan intibak düzenlemesini hayata geçirdik. Emekli olduktan sonra ticari faaliyet yürütenlerin aylıklarından kesilen toplumsal güvenlik dayanak primi uygulamasını evvel %15’den %10’a indirdik, devamında ise bu uygulamayı büsbütün kaldırdık. Emeklilerimize banka promosyonlarının ödenmesini sağladık. Bayram ikramiyeleriyle emeklilerimizin evlatlarıyla, torunlarıyla, aileleriyle paylaştıkları bayram sevinçlerine ortak olduk. Taban ödeme ölçülerini tekrar ele alarak emekli alt hudut aylıklarını yükselttik. Emekli aylıklarındaki olağan iyileştirmelere ek olarak seyyanen artırımlar ve ek refah hissesi artışlarıyla emekli maaşlarında kıymetli iyileştirmelere gittik. Tüm bunların sonucunda 2002-2024 devrinde farklı statüdeki emekli aylıklarında gerçek olarak %78 ile %631 oranlarında artış yaşandı.
Yıl boyunca yürüttüğümüz çalışmalarla emekli vatandaşlarımızın hayat kalitesini değerli ölçüde arttırdık. Ekonomik, toplumsal ve kültürel haklardan daha geniş ve aktif bir biçimde istifade edebilmelerini sağladık. Sıhhat ve ulaşım başta olmak üzere emekli vatandaşlarımıza pek çok alanda yeni takviyeler verdik, yeni kolaylıklar sunduk.
Bunu da açık söylüyorum. 22 yıldır yanımızda olan ülkesine ve milletine hizmet için saçlarını ağartan emeklilerimize bir vefa borcu olarak gördük. Emekli vatandaşlarımızın temel haklarını kullanmaktan mahrum bırakıldığı, sıhhat ve ulaşım imkanlarından faydalanamadığı günler çok şükür geride kaldı. 22 yıllık iktidarımızda attığımız adımlarla emekli vatandaşlarımızın daha uygun koşullarda yaşamalarını ve geleceğe inançla bakmalarını temin ettik. Kendimizi elbette bu güzelleştirmelerle hudutlu tutmayacak emeklilerimiz için daha çok çalışmaya, daha çok hizmet üretmeye devam edeceğiz. Bugüne kadar olduğu üzere bundan sonra da emeklilerimizi desteklemeyi onlarla birlikte yol yürümeyi hem de güçlü bir halde sürdüreceğiz.
Değerli emeklilerimiz, bugün sizlerle dertleşmek, samimi bir hasbihal etmek isteğindeyim. Tayyip Erdoğan olarak yarım asırdır siyaset sahnesinde olan ülkeme ve milletime siyaset yoluyla hizmet etmeye çalışan bir kardeşinizim. Aziz milletimizin takdiriyle bugüne kadar farklı misyonlara geldik. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı, Başbakan ve son 10 yıldır da Cumhurbaşkanı olarak Türkiye’nin hizmetindeyiz. Halkın teveccühünü kazanarak hakkın isteğine ulaşmanın gayretindeyiz. Gayemiz geride hayırla iade edilecek eserler ve örnek bir siyasi miras bırakmaktır. Atalarımızın dediği üzere mahkeme kadıya mülk değil, bulunduğumuz makamlar da bize mülk değil, tapulu malımız hiç değil. Bunların tamamı evvel Allah’ın sonra da milletimizin bizlere emanetidir. Tüm bu misyonlar tıpkı vakitte birer imtihan vesilesidir. Biz de bu imtihanı muvaffakiyetle vermenin emanete hakkıyla sahip çıkmanın peşindeyiz. Yalnızca bunun için uğraş ediyoruz. Yarın Rûz-i Mahşer’de Rabbimizin huzuruna alnımız ak, başımız dik, gönlümüz mutmain bir formda çıkmanın kaygısındayız. Biz kaygılıyız derken kastımız işte budur. Kastımız milletimize olan minnet ve vefa borcumuzu ödemektir. Kastımız 2002 yılında milletin umudu olarak başladığımız bu seyahati amaçlarımıza kâmilen ulaşmış bir formda tamamlamaktır. Kastımız Türkiye’yi her alanda müreffeh, muktedir, muteber, kelam ve tesir sahibi bir ülke haline getirmektir.
Her vakit söylüyorum, bugün tekrar söz etmek istiyorum. Yarın gerimizden bir Tayyip Erdoğan var. Dürüst adam, ahlaklı adam, mert adam, vicdanlı, merhametli adamdır. Milletine ve memleketine çok sevdalı bir adamdır. Allah ondan razı olsun denilmesi bizim en büyük dileğimizdir.
Ayrıntılar geliyor…
