Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Yüzyılı’nın Emektarları programına katıldı. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi Stant Salonu’nda düzenlenen programda emeklilerle bir ortaya gelen Erdoğan, “Türkiye Yüzyılı’nın taşlarını döşediniz, gücümüze güç kattınız” dedi. Emeklilere vefa borçlarını layıkıyla ödeyebilmek için vazifeye geldikleri günden itibaren ağır ve samimi bir çaba içinde olduklarını lisana getiren Erdoğan, 2002’de 6,5 milyon olan emekli sayısının bugün 16,6 milyon olduğunu tabir etti. Erdoğan, “Emeklilerimizi toplumsal güvenlik sistemimiz için asla bir yük olarak görmedik, bugün de görmüyoruz” diye konuştu. 2024 yılını “Emekliler Yılı” ilan ederek Türkiye Yüzyılı’nın emektarlarına verilen değeri gösterdiklerini belirten Erdoğan özetle şunları kaydetti:
“Emekli vatandaşlarımızın temel haklarını kullanmaktan mahrum bırakıldığı, sıhhat ve ulaşım imkanlarından faydalanamadığı günler çok şükür geride kaldı. 22 yıllık iktidarımızda attığımız adımlarla emekli vatandaşlarımızın daha düzgün kurallarda yaşamalarını ve geleceğe itimatla bakmalarını temin ettik. Bugüne kadar olduğu üzere bundan sonra da emeklilerimizi desteklemeyi, onlarla birlikte yol yürümeyi güçlü halde sürdüreceğiz.”
“Elbette ‘Her şey güllük gülistanlık’ demiyoruz. Emeklilerimizin yaşadığı bütün dertlerin farkındayız. Emeklilerimizin yükünü hafifletmek için samimi çaba gösterdiğimizi biliyorsunuz. Toplumun tüm bölümleri üzere emeklilerimizi de enflasyona ezdirmeme prensibimize bağlıyız. Önümüzdeki süreci bu hassasiyetle sürdüreceğiz. Enflasyondaki düşüş eğilimi hızlanarak sürecek. Enflasyon geriledikçe alım gücü de artacağı için bundan en fazla emeklilerimizin başında olduğu sabit gelirli vatandaşlarımız faydalanacak.”
Erdoğan, 31 Mart seçimlerinin, emeklilerin dertlerinin en fazla istismar edildiği devir olduğunu vurguladı: “Muhalefet seçim propagandasını, emeklilerimizi hükümete karşı kışkırtmak üzere kurguladı. Artık emeklilerimizle yan yana gelmek bile istemiyorlar. Bırakın kelamlarını tutmayı, SGK’ya olan prim borçlarını dahi ödemiyorlar. Kule dikmeye, şişirilmiş konser faturaları üzerinden yandaşları güçlü etmeye gelince paraları var. Lakin SGK’ya olan prim borçlarını ödemeye gelince 40 dereden 40 kova su getiriyorlar. Devletin kurumuna olan borçlarını hatırlatınca rahatsız oluyorlar. ‘Borcunuzu ödeyin’ demeyelim mi? Emeklinin, emekçinin, esnafın, garip gurebanın hakkını savunmayalım mı?”
