Suriye’de mezhep savaşı için yeni adımlar atılırken, “Suriye’yi parçala, bölgeyi parçala” planları yine alana sürülürken, aslında dünyanın tamamında bütün kartlar alana sürülüyor. ABD-Rusya yakınlaşması Çin-Rusya eksenini bitirir mi? Bu türlü eksen kaymasında Türkiye’nin ve Avrupa’nın durumu ne olur? Onlarca yıldır devam ettirdikleri “İslam’la Savaş”, Batı’nın kendi içinde bölünmesiyle sona erer mi? Yalnızca sorularla bile her şeyi özetlemek mümkün. “MEZHEP KARTI” DAHA NE KADAR KULLANILACAK? İsrail-ABD

Rusya-Ukrayna ve Filistin-Sûriye sınırındaki savaşlar birbirinden kopuk, tesâdüfen birebir vakit diliminde ortaya çıkan savaşlar değildi. Yaşanan sıcak süreçler bu durumu bize daha berrak olarak gösteriyor. Sessiz ve derinden işleyen İsrâil-Rusya alakalarının bu bağları dokuduğunu düşünüyorum. Rusya ile İsrâil ortasında târihî ilgiler mevcut. Bu noktadan bakıldığında Rusya’daki Yahudi varlığı binbeşyüz sene evveline dayanır. Bunun bir hasımlık târihi olduğunu da biliyoruz. Ortodoksların Musevilere

İran dayanaklı Esed rejimi artıkları, Lazkiye’de güvenlik güçlerine pusu kurup çatıştı. Çatışmalar sürerken güvenlik güçleri Lazkiye ve Tartus bölgesinde seferberlik ilan etti, kimi vilayetlerde sokağa çıkma yasağı getirildi.

Ukrayna-Rusya savaşının birinci aylarında Dolmabahçe Sarayı’nda dünya diplomasi tarihine geçecek bir toplantı yaşandı. Savaşın en şiddetli günlerinde iki devletin dışişleri bakanları ve misyon temsilcileri Dolmabahçe Sarayı’nda bir ortaya geldi. Savaşın bitirilmesine dair müzakereler yapıldı. O günlerde Avrupa devletleri Rusya’ya karşı büyük bir taarruz ve ambargo başlatmış, ruhsal savaş ileri boyutlara varmıştı. Sıkıntı o kadar ileri bir boyut kazandı ki Dostoyevski’nin yapıtları dahi yasak kapsamına

Rusya-Ukrayna Savaşı’nın birinci gününden beri diplomasi çalışmaları yürüten Türkiye, bugün kıymetli bir doruğa konut sahipliği yapacak. Rusya ve ABD heyetleri bugün İstanbul’da biraraya gelecek. Heyetler, büyükelçiliklerin çalışmasıyla ilgili görüşecek.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avrupa merkez siyasetinin vaktin ruhunu hakikat okuyamadığını ve liberal demokrasinin krize girdiğini söyledi. Kabine toplantısı sonrasında konuşan Erdoğan, “Suriye ve Ukrayna’da yaşananlar Avrupa’nın Türkiye’ye olan muhtaçlığını teyit ediyor. AB’yi iktisattan savunmaya, siyasetten milletlerarası prestije, içine düştüğü çıkmazdan yalnızca Türkiye, Türkiye’nin tam üyeliği kurtarabilir” dedi.