Mezarlıklar Daire Başkanı Köksal Saral, “Ölünce beni kim yıkayacak?” sorusunun peşine düşen gassal (ölü yıkayıcı) Baki’nin öyküsünün anlatıldığı diziyi izleyince tebessüm ettiğini söyledi.
Dizinin üç kısmını izleme fırsatı bulduğunu belirten Saral, “Her tarafıyla yanlışsız çekilen bir dizi. Hem his istikametiyle hem fizikî hareketleriyle, beşerlerle bağlantılarıyla çok gerçek hareketler yapılmış” dedi.
Ahmet Kural’ın başrolde oynadığı TRT’nin yeni dizisi Gassal, izleyicilerden tam not alarak bir haftada 6 milyon izlenme elde etti.
Gassal, gasilhane ve cenaze kavramlarının insanlara bir soğukluk hissi verdiğini tabir eden Saral, gassallığı bilinmeyen bir dünya olarak nitelendirdi.
Saral, gassallığın girilmesi çekinilen bir dünya olduğunu anlatarak, şöyle devam etti:
“Gassallık, içine girildiği vakit da çift taraflı ruhu olan bir dünya. Hem maddi hem manevi kısmında da ruhu olan, yaşanması gereken bir dünya. Soğuk bir yüzü olduğundan ötürü uzak da durulan bir şey. Ne vakit insanın başına geliyorsa bu türlü bir olay, beşerler o vakit gasilhaneye gidiyor, cenazeyle ilgilenen arkadaşlarla muhatap oluyor. Onlarla tanıştıktan sonraki fikirleri değişiyor. Bunu da hoş anlatıyor dizi. O denli gördüm oradan. Birkaç sahnesi var, gassal fırça yiyor fakat içine atıyor. Fırça yemeye devam ediyor, olmayacak bir iş isteniyor, yeniden vatandaşa bir makûs cümle söylemeden bir biçimde işini halletmeye çalışıyor. Gassal dizisini izlerken bu bağlamda kendimizi, arkadaşlarımızı gördük. Bizler, bütün burada çalışanlar o yoldan geçtik açıkçası. Diziyi büyük oranda beğendim.”
Gasilhanede 5 yıldır çalıştığını lisana getiren Başkan Ünal ise kendilerini en çok Kovid-19 salgını devrinin etkilediğine değindi.
Ünal, “Kovid devrinde hem psikolojisi hem yoruculuğu hem de cenaze sahiplerinin acılı hali bizi çok etkilemişti. Biz her cenazeyle adeta ölüyoruz burada. Her cenaze yakınıyla bizim cenazemiz, acımız üzere hissediyoruz” diye konuştu.
Maden kazasında kaybettiği kuzeninin cenazesinin kendisini çok etkilediğinin altını çizen Ünal, “Etkilenmiştim lakin öbür cenazeler nasılsa o da birebirdi bizim için. Hepsini biz kendi cenazemiz üzere görüyoruz zaten” biçiminde konuştu.
Diziyi izlerken duygulandığını ve kendilerini gördüğünü söz eden gassal Mücahit Murat da şunları kaydetti:
“Adı üstünde, dizi bir gassalı anlatıyor. Beğendim, hoşuma gitti. Dizide kendimizi gördüm. O arkadaşın yerine kendimi koydum. ‘Gufraneke ya Rahman’ diyor cenazeyi yıkarken. Çok evvelden beri bu işi yaptığımız için alıştık biz. Yalnızca kendi yakınımızı, anne-babamızı yıkarken bir acımız oluyor.”
Mesleğinin merhamet işi olduğunu lisana getiren 5 yıllık gassal Emine Karbuz, bebek cenazelerinden çok etkilendiğini vurguladı.
Fatma Ardıç ise daha evvel köylerde, 3 yıldır da belediyenin gasilhanesinde gassallık yaptığını belirterek, “Herkese güç geliyor. Vicdan işidir, güç iş. Bizim de bir ailemiz olduğu için etkileniyoruz. İnsanların bir cenazesi oluyor, bizim ise günde kaç cenazemiz oluyor. Cenaze kendimizin üzere davranıyoruz, yalnızca iş deyip geçmiyoruz, nitekim vicdan işi” dedi.
Gassal olduğunu duyanların şaşırdığını anlatan Emine Babuşcu da “Bazıları olumsuz bakabiliyor. Anlatıyorum onlara. Kimileri, ‘nasıl yapabiliyorsun, gençsin yapamazsın’ diyorlar. Yaptığım meslekten gurur duyuyorum” sözlerini kullandı.
Babuşcu, şunları söyledi:
“Yaptığımız işi bazen burada bırakıp meskene taşımamak gerekiyor lakin üzüldüğümüz natürel ki çok oluyor. Gençler, bazen yaşlılar da bizi üzebiliyor, çocuklar mesela, anlatamam. Etrafımda gassallığın ne olduğunu bilen de var bilmeyen de var. Bununla ilgili insanları bilgilendirmemiz lazım. Bizim anamız, babamız, çoluğumuz çocuğumuz buradan geçecek. Mevti tatmayacak insan yok.”
Diziyi beğendiğini tabir eden Babuşcu, “Daha evvel de gassal görüntüleri izlemiştim. Duygulandığımız çok şeyler var. Buranın dışına çıktığımızda birtakım şeyleri unutmazsak olmuyor, unutuyoruz. Mevti her an tadacakmış üzere yaşamalıyız” diye konuştu.
Gülümser Babuşcu da gassallığın bilinmeyen istikametlerinin dizide anlatıldığını belirterek, “Dışarıda bize çok farklı bakan da güzel yaklaşan da oluyor. Birtakımı korkutucu buluyor, birtakımı optimist yaklaşıyor. Dizide kendimizi görüyoruz” halinde konuştu.
