Geçen yıl 22 Mart’ta Moskova’da Crocus City Hall isimli konser salonuna 4 terörist saldırdı; 143 sivil hayatını kaybetti, 360 kişi yaralandı. Canlı yakalanan 4 terörist, Müslüman isimlerine sahipti. Saldırıyı IŞİD’in bir kolu üstlendi. Rusya Ukrayna’yı suçladı. Bu kanlı olayın perde gerisini tahminen de hiç öğreneme-yeceğiz ancak birtakım kestirimlerde bulunmak güç değil: 4 aptal Müslüman, biraz parayla, daha çok dini retorikle kandırıldılar. Bu hareketle “cihat” yaptıklarına, “cenneti garantilediklerine” inandırıldılar. Günün sonunda, kimsenin hatırlamadığı, yaşayıp yaşamadıkları bile muhakkak olmayan, katil, aşağılık birer insan müsveddesi oldular. Rusya’ya bildiri vermek isteyen bir ya da birkaç ülkenin istihbarat örgütüne uşaklık yaparken, Müslümanlara da en azılı İslam düşmanının dahi veremeyeceği ziyanı verdiler.
Düz bir çizginin iki ucu ortasındaki açı 180 derecedir. Sağ ile sol, doğu ile batı, uygun ile makûs, iman ile küfür ortasındaki açı da öyledir. Biraz geometri bilmek yeterlidir. Çünkü sağa gittiğinizi zannedip 180 derece farklı istikamete, sola gidiyor olabilirsiniz; yeterlilik yaptığınızı zannedip kötülük yapıyor olabilirsiniz.
O kadar çok örneği var ki…
Fetullah Gülen mesela; elinde tuttuğu güçle, kendisini Türkiye’nin en büyük “vatanseveri” olarak gösteriyordu. Maskesi niyet, Türkiye’nin gelmiş geçmiş en büyük “vatan haini” olduğu ortaya çıkıverdi. 3 derece, 5 derece değil, görünüm 180 derece değişiverdi.
Ya da PKK; solcu, sosyalist, Marksist-Leninist bir örgüt olarak kitleleri kandırıyordu. Günün sonunda emperyalist, kapitalist ABD’nin mayın eşekliğini yapan bir örgüt olduğu, aslında 180 derece farklı bir tarafta ilerlediği ortaya çıktı.
Bir de Seyahat olaylarına çok gülerim; Türkiye solu tekrar dirildiğini, şahlandığını, tüm fraksiyon tartışmalarını bir kenara bırakarak birlik olduğunu zannediyordu. Günün sonunda Gezi’nin FETÖ ve onun ajanlığını yaptığı ABD tarafından kurgulandığı, Türkiye solunun da bu emperyalist senaryoda kullanışlı aptal piyonlar olarak sokağa sürüldüğü ortaya çıktı.
Sözü şuraya getireceğim: Son yıllarda, “Türkçülük” ismi altında, daha çok ergenlere enjekte edilen, gitgide yaygınlaşan, emniyet, TSK üzere kurumlarda dahi kendisine ömür alanı bulabilen bir tehlikeli inanç ve fikir sistemi de işte tam yukardaki örnekler üzere, istihbari bir faaliyet olarak Türklüğü, Türkçülüğü, Türkiye’yi tehdit eder bir boyuta ulaştı.
Geometri bilgisini yalnızca kafatası ölçmekte kullananlar, Türkçülük yaptıklarını zannederken Türkiye’yi tehdit ettiklerini, 180 derece farklı bir maksada hizmet ettiklerini fark edemiyorlar.
Dikkat ederseniz, “Türkçülük” maskesinin altına daha çok “İslam düşmanlığını” alıyorlar; İslam’ı “Arap dini”, Hz. Peygamberimiz Efendimizi “Arap” olarak kodlayıp “tengricilik”, “şamanizm” çeşnisiyle en temel kıymetlerimize, bizi biz yapan, bizi “Türk” yapan kutsallarımıza saldırıyorlar. Suriye’de, Filistin’de yaşanmış ve yaşanmakta olan zulme “Onlar Arap, oh olsun” diyecek kadar vicdansızlaşırken, İsrail’e, ABD’ye, Batı’ya yönelik ilgi ve hayranlıklarını gizlemiyorlar.
Bugün Arap düşmanlığı olarak sergilenen bu ırkçılık şimdilerde alttan alta, fakat pek yakında alenen Kürt düşmanlığı kisvesine de bürünecek. Sıradan Türk ile sıradan Kürt’ü birbirine hasım yapma konusunda hayli ara kat ettiler; çatlağı derinleştirmek için daha çok uğraş gösterecekler.
Kürt ve Arap’ı dışlayarak Malazgirt ruhunu, Kudüs ruhunu, Çanakkale, İstiklal Savaşı ruhunu ortadan kaldıracak, Türk’ü, Siyonizm ve Haçlılar karşısında yapayalnız bırakacaklar. Yani Türkçülük ismi altında Türk’e en büyük ziyanı, en büyük hasarı verecekler, veriyorlar da.
Gittiklerini zannettikleri yolun 180 derece zıt istikametinde ilerlediklerinin farkında değiller. Türk asıllı olmayan, her türlü yabancı istihbarat örgütleriyle alakalı karanlık figürlerin gerisine takılarak, kendilerinin de, mensubu oldukları ırk ve milletin de kuyusunu kazdıklarını, kullanıldıklarını göremeyecek kadar maalesef akıldan uzaklar.
Geometri bilmek uygundur. Geometri bilirseniz, yaklaştığınızı zannettiğiniz cisimlerden aslında uzaklaştığınızı görebilirsiniz. Yoksa kendinizi avcı zanneder fakat kolaylıkla av olursunuz.
