Yoon Suk Yeol’un avukatı, tutuklama buyruğunu “yasadışı ve geçersiz” olarak nitelendirerek, teşebbüslere karşı yasal süreç başlatılacağı tehdidinde bulundu. Avukat, bu adımın hukuka alışılmamış olduğunu savunarak süreci eleştirdi.
Yoon Suk Yeol’un vazifeden alınmasının akabinde yaşanan bu kriz, Güney Kore siyasetinde yankı uyandırmaya devam ediyor. Tutuklama buyruğunun askıya alınmasıyla birlikte gözler, sürecin nasıl ilerleyeceğine çevrildi.
Güney Kore’de Aralık 2024’te, Cumhurbaşkanı Yoon Suk-yeol’ün ani sıkıyönetim ilanı ve akabinde yaşanan gelişmeler, ülkede önemli bir siyasi krize yol açtı. 3 Aralık 2024’te Yoon, “Kore Cumhuriyeti’ni Kuzey Koreli komünistlerden korumak” gerekçesiyle beklenmedik bir formda sıkıyönetim ilan etti. Fakat bu karar, muhalefetin ve kamuoyunun sert reaksiyonuyla karşılaştı. Parlamentoda süratle toplanan milletvekilleri, sıkıyönetim kararını geçersiz ilan etti ve Yoon, yalnızca altı saat sonra kararını geri çekmek zorunda kaldı. Bu olayın akabinde, Yoon’a “kalkışma” suçlaması yöneltildi ve hakkında soruşturma başlatıldı. Muhalefet partileri, Yoon’un vazifeden azledilmesi için parlamentoya önerge sundu. 14 Aralık 2024’te yapılan oylamada, 204 milletvekili Yoon’un azledilmesi tarafında oy kullanırken, 85’i ise red oyu verdi. Bu sonuçla birlikte, Yoon’un yetkileri askıya alındı ve Başbakan Han Duck-soo süreksiz olarak cumhurbaşkanlığı misyonunu üstlendi.
