Türk kültür ve sanat hayatına kıymetli katkılarda bulunan, özgün yapıtları yahut hizmetleriyle yeteneklerini gösteren kişi ve kurumlara takdim edilen Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Mükafatları, geçtiğimiz akşam Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın elinden sahiplerini buldu. Bu yıl edebiyattan kütüphaneciliğe, müzikten tiyatroya, bilim-kültürden sinema ve zanaata uzanan 8 başka kısımda ödül verildi. Müellifimiz Fatma Barbarosoğlu edebiyat alanında mükafatını alırken, Genel Yayın Direktörümüz, Yazı İşleri Müdürümüz ve Kültür Sanat Editörümüz kendisine eşlik etti.

‘Bilim Kültür’de Gönül Tekin ve Günay Kut, ‘Edebiyat’ta Fatma Barbarosoğlu, ‘Müzik’te Ahmet Özhan, ‘Tiyatro’da Turan Oflazoğlu, ‘Kütüphanecilik’te Ramazan Minder, ‘Zanaatlar’da Salih Balakbabalar, mükafatlarını, Beştepe Kongre ve Kültür Merkezinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın elinden aldı. ‘Vefa’ mükafatı ise merhum Direktör Halit Refiğ’e verildi.

Her yıl olduğu üzere bu yıl da ödül alan isimlere baktığımızda, ülkesini seven, bu topraklara aidiyet duyan, ülkesi için dertlenen ve yapıtlarını bu istikamette inşa eden isimlerden olduğunu görüyoruz. Ne yazık ki bu isimler kültürel iktidar tarafından öne çıkarılmadığı için tanınan kültür bu isimleri tanımıyor. Cumhurbaşkanlığı mükafatları hem kültür sanat alanındaki kıymetli isimleri tanıtıyor hem de bu işlerin takdir edilmesine vesile oluyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın merasim konuşmasındaki şu cümlenin altını çizmek gerek: “Her alanda olduğu üzere kültür ve sanatta da kimsenin dünya görüşüne, hayat biçimine, siyasi tavrına bakmıyor, bu ülkeye, bu millete, bu topraklara aidiyet duyan herkesi baş tacı etmeye ihtimam gösteriyoruz.”

Bilim-Kültür mükafatını alan dünyanın önde gelen Türkologlarından Prof. Dr. Gönül Tekin, kitap ve makaleleriyle, araştırmalarıyla, konferanslarıyla Eski Türk Edebiyatı’na ışık tutan değerli çalışmalara imza attı. Bir başka Bilim-Kültür ödülünün sahibi Prof. Dr. Günay Kut ise tekrar Türkoloji ve Eski Türk Edebiyatı alanında memleketler arası seviyede tanınıyor. Halil İnalcık’ın seçkin talebelerinden olan Kut, Boğaziçi Üniversitesi’nde Türkoloji Kısmını, Oxford Üniversitesi’nde ise Atatürk Enstitüsü’nü kurarak Türk kültürüne değerli hizmetlerde bulundu.

Edebiyat Ödülü’nün sahibi gazetemiz müellifi Fatma Barbarosoğlu, kıssa, roman, deneme, makale, mülakat ve köşe yazılarıyla Türk Edebiyatı’nda yer edinen isimlerden. Yapıtlarında modernizm-gelenek bağını dengeli bir halde ele alan muharrir, yabancılaşmayı, bayanların toplumdaki yerini ve problemlerini sosyolojik bir bakış açısıyla irdelemeye devam ediyor. Müzik Ödülü’nün sahibi Ahmet Özhan, hem kişiliği hem de bilgi ve deneyimiyle Klasik Türk Müziği’ne değerli eserler kazandırdı. Geçmişle gelecek ortasında sağlam köprüler kurdu.

Şimdilerde Beyazıt Devlet Kütüphanesi’nin Müdürü olan, 25 yılını Atatürk Kitaplığı’na vakfeden, Ramazan Minder’e kütüphanecilik mükafatı verildi. Minder’in ismi 28 Şubat periyodunda çöpe atılan kitapları kurtarmasıyla tarihe yazılmıştı. Minder, Sultan Abdülhamit Han’ın Yıldız Sarayı’ndaki kütüphanesine ilişkin, 4 bin 500 kitabı Atatürk Kitaplığına kazandırdı.

Tiyatro mükafatını alan Turan Oflazoğlu, üniversal temaları mahallî ve kadim pahalarla işledi. Zanaatkar kısmında Salih Balakbabalar; sınır, tezyinat, ahşap oyma ve sedef personelliği üzere klasik sanatları üslubuyla harmanlayıp, özgün ve çağdaş bir çizgiye taşıdı. Bu yılki Vefa Ödülü’nün sahibi ise Türk sinemasının usta ismi Halit Refiğ oldu. Refiğ’in senarist, üretimci ve direktör olarak Türk sinemasının yerli ve ulusal bedeller üzerine inşasında büyük emeği var.