“Şam’a gidip Emevi Camii’nde namaz kılacağız” denildiğinde, malum cephe adeta ateş püskürmüştü.
Dillerine pelesenk ettiler, yıllarca dalga geçtiler…
Bu dalgacı güruh, 8 Aralık’tan itibaren lisanlarını yutmuş vaziyette!
Zalim Esad’ın devrilmesini müteakip, Şam halkı Özgür Suriye’nin birinci gününü coşkuyla kutladı.
Muhalif savaşçılarla birlikte Emevi Camii’nde namaz kıldılar, şükrettiler.
***
“Türkiye” gazetesinin evvelki günkü manşetinde, bir muhalif askeri Şükür Secdesi yaparken gösteren bir fotoğraf yer aldı.
O manidar manşette “Emevi Camii’nde Şükür Secdesi” deniliyordu.
İmamson Efendi, Halk TV’de İsmail Küçükkaya’nın programına çıktı ve orada Türkiye’nin bu manşetini işaret ederek şöyle dedi:
“Coşku ve zafer diye bir şey yok…
Nusayriler, Aleviler var; Hıristiyanlar da var, orada…”
***
Şükür secdesinden de…
Haberinin manşete çekilmesinden de pek rahatsız, kelamda “hassas” İmamson!
İşbu reaksiyonuyla, belirli çevrelere hoşluk yapmanın hesabında!
***
Zalim Esad’ın sistematik katliamları hakkında tek söz etmekten itina ile kaçınan Bay Ekrem’den bahsediyoruz.
Ne yani: Suriye’de saydığı kısımlar var diye, muhalifler inançları gereği Şükür Secdesi yapmasın mı?
***
Bu tarihi zaferi, bir manada sembolize eden Şam’daki Emevi Camii’nde Şükür Secdesi’nin haberi yapılamayacak mı?
***
Playboy kılıklı Fransız Cumhurbaşkanı Mösyö Macron’un laikçi faşist başına pek benziyor, İmamson’un tepkisi!
***
Tam da burada…
“Bana riyakarlığın fotoğrafını yapabilir misin Abidin?” diye sormak gerekiyor.
***
Öyle ya…
Cumhurbaşkanı olma hayaliyle uçuşa geçen İmamson Efendi, bu minvalde…
Kimi yerlerde, sağ yahut muhafazakâr seçmeni “narkozlama” hesabıyla “din istismarı” yapmaktan geri durmuyor.
Tüm tuşlara basmayı pek seven düzmece bir piyanist lakin daha çok kifayetsiz muhteris bir tiyatrocudur, Ekrem!
***
Temel konulara dahi hâkim değil…
–Çapsızlığı, yetersizliği üzücü sırıtıyor!
***
Kendisi için pek uygun bir özdeyiş var:
Nedir, o?
“–Boş çuval, ayakta durmaz!”
“Ekrem Biraderi” gibi Hususi Bey de…
Muhaliflerin Şam’daki dikta rejimini devirmesinden ötürü çok rahatsız…
Esad’ı ziyaret edemeden, bunun Esad’ı kaçtı gitti; orta ki bulasın!
***
Muhaliflerin Şam’a girdiği gün, Özel Bey’in meskenlere şenlik lafı Hürriyet’te şu başlıkla yer aldı:
–CHP lideri Özel Kilis’te: “Esad’la temas sağlanmalı”
***
Ezcümle: “Güler misin, ağlar mısın?
Meslektaşımız Yılmaz Özdil, Hususi Bey için Youtube kanalında şöyle dedi:
“CHP durumu o kadar okuyamıyor ki; ABD ile Rusya anlaşmış, Şam düşmüş, Esad kaçmış, Özgür Özel hala ne diyor?
–Esad’la görüşme sağlanmalı, diyor!
O derece göremiyorlar ki; CHP ivedilikle aklını başına toplamazsa, önümüzdeki seçimi tekrar Saray alır!”
Evet: Özdil, Hususi’nin “okuyamama” meselesini “tam isabet” yakalamış!
İyi, hoş de…
–Houston, bir “sorununuz” daha var!
***
Yılmaz’ın da bir “okuyamama” veya “doğru okumaktan kaçınma” üzere bir sorunu olduğu gözleniyor.
***
–Nasıl mı?
Dikkat buyurunuz…
“ABD ile Rusya anlaşmış” diyor, yani Şam Rejimi’nin devrilmesinin “arka planına” bu iki devleti yerleştiriyor.
–Zurnanın “zırt” dediği yer, burasıdır!
***
Bir öteki söyleyişle: Optik çarpıtmalar, zihinleri istila etmeyi sürdürüyor.
***
Muhaliflerin zaferi, ABD ile Rusya’ya “rağmen” kazanıldı!
–Bu cümleye, Siyonist İşgalci İsrail’i de ekleyelim!