“-İsrail’in tanklarını, Şam’ın kalbinde görmeyi çok istiyorum…”
***
Tele-1’in sunucusu Uğursuz’ların Musa, Esad’ının devrilmesine dayanamadı; bilinçaltını, işte bu lafla dışa vurdu!
***
Laikçi “Mazeretim Var, Asabiyim Ben” Kulübü’nün önde gelen üyesi Merdan Volcano’nun yoldaşıdır, Musa…
-Adolf Netanyahu’dan fal tutuyor!
***
Yeni Suriye’nin Müslüman idaresine karşı Siyonist İsrail’e bel bağlıyor…
-Batı putçusu laikçi baş, asla değişmez!
Dikta rejiminin devrilmesinden ötürü karalar bağlayanlardan bir kısmı ise…
“İsrail’in tampon bölgeyi işgal ederek kısmen ilerlemesine ve Şam’daki askeri tesisleri bombalamasına” atfen…
“-Esad gitti, Netanyahu geldi!” diyor.
Sanırsınız ki; İsrail, Şam’daki Beşar Esad rejimini devirmiş!
***
Buradaki “Ver Narkozu” uygulamasında, zurnanın “zırt” dediği iki noktaya “zum” yapalım!
Evvela…
“Suriye’deki operasyonun gerisinde İsrail-ABD var” zırvasını dillendirenlerin tezi üzücü halde çöküyor.
***
İkincisi de şudur:
Terör Devleti İsrail, iç savaşın başladığı 2011’den itibaren en zayıf yıllarında bile Şam’daki dikta rejimine savaş açmadı, işgale kalkışmadı, ziyan dahi vermedi…
Dahası “Kayıkçı Kavgası” stratejisiyle Zalim Beşşar Esad’ın ayakta kalmasına yardımcı oldu.
***
Tel Aviv’deki Adolf “Rejimin terk ettiği askeri donanımın radikal cihatçıların eline geçmemesi için bombaladık” diye açıkça söylüyor, esasen.
Bu askeri donanım ve kabiliyetler, Zalim Esad’ın elinde iken; İsrail için asla tehdit oluşturmuyordu!
Ne zamanki, Esad rejimi yıkıldı ve Yeni Suriye geldi; o vakit, bunlar “bir anda, anında, nagehan” tehdit oluverdi!
***
Ayrıca…
Tel Aviv’in kabahat ortağı Washington; İsrail terör devletinin, Yeni Suriye’ye yönelik son hücumlarını destekledi!
***
“Küresel Mafya” pozisyonundaki Birleşik Haydutlar Devleti ABD…
Rusya’nın Ukrayna’yı işgaline karşı lakin İsrail’in on yıllardır Filistin’deki işgaline tüm hücreleriyle takviye veriyor ve dahi birkaç gün evvel Suriye’nin güneyindeki kısmi işgaline şapka çıkarıyor.
Türkiye’nin “fiilen komşusu” haline geldiğini gören İsrail, panik vaziyette Suriye’ye saldırdı.
-Sıranın “kendilerinde olduğunu” pekâlâ biliyorlar!
***
Şimdiden, dünya tarihine not düşelim!
Yaşayan herkes…
Siyonist terör devleti İsrail’in; hem Gazze’deki soykırımının hem de Yeni Suriye’ye hücumlarının bedelini…
“Pek dramatik bir şekilde” ödeyeceğine şahit olacaktır!
İç Savaş sırasında on binlerce pakı öldürten, binlercesini de cezaevlerinde çürüten ve katlettiren Beşar Esad’ın bu dehşetli zalimliğine…
İçeride, yalnızca “laik bir lider” diye gözlerini kapatanlar vardı; hala daha bu konuya girmekten kaçınıyorlar.
***
Bu arada…
Bazıları da “mecburen, mecburiyetten” Esad’ın diktatör olduğunu yeni fark etti!
Şam Rejimi’nin azap merkezi olarak kullandığı “ölümlerden vefat beğenilen” zindanlarının “Şehir Efsanesi” olduğunu sanıyorlarmış!
***
Babadan oğluna Esad’ların faşist dikta rejiminde uzun yıllar boyunca kullanılan sistematik azap odaları, ceset presleme aletleri -şimdilerde- gün ışığına çıkıyor.
Sednaya hapishanesinin kuytularından çıkarılan cesetler; Esad diktasının “laiklik uygulaması!” kapsamındaki dehşetengiz örnekler olarak olağanüstü ibretliktir.
Serbest bırakılan mahkumlar, tutuklular; o denli bir tecrit edilmişler ki, kimileri Hafız Esad’ın “halen daha hayatta olduğunu” sanıyorlarmış!
***
Dikta rejiminin devrilmesiyle salıverilen mahkumlar ortasında yer alanlardan biri de…
Vaktiyle Suriye Hava Kuvvetleri’nde pilotluk yapan 69 yaşındaki Raghid El Tatari’ydi.
***
1982’de, 40 bin suçsuz insanın taammüden öldürüldüğü Hama Katliamı sırasında, kentin bombalanmasına katılmayı kabul etmediği için Baba Hafız Esad’ın zindana attırdığı…
43 yıllık mahkûm El Tatari, Suriye’de en uzun mühlet mahpus yatan kişi unvanına sahip!
Esad rejiminin çökmesinden sonra Sarı Kovboy çıktı ve Suriye için şöyle dedi:
“Başlarının dermanına bakmak zorunda kalacaklar; zira biz karışmayacağız!”
***
YPG-PKK terör örgütünün başı “Mazlum Kobani” kod isimli şahıs, New York Times’a konuşmuş; “ABD’nin kendilerine yardım etmediğinden” yakınmış…
“DAEŞ’ten birlikte kurtardığımız bölgeleri müdafaaya yönelik bir Amerikan kararı yok. Son çatışmalara, hiçbir ABD askeri katılmadı!” diye zırlamış…
Nedir?
-Satışlara gelmekten korkuyorlar!
ABD, vaktiyle kendi kurduğu DAEŞ’i bir manivela olarak kullandı ve Suriye’nin kuzeyinde konuşlandırdığı YPG-PKK’ya bir terör devleti inşa etmek istedi.
Şam rejiminin yıkılmasıyla birlikte işbu planın çöpe gitmeye mahkûm olduğunu artık Metin Şentürk bile görüyor!
***
Biden idaresi, Şam’ın ele geçirildiği gün Suriye’de güya DAEŞ’i amaç alarak aşikâr yerleri bombaladı.
DAEŞ kıssası anlatmayı çok seviyorlar.
-Sarı Kovboy’un “Suriye’de işimiz bitti” demesine karşı; giderayak Joe Biden’ın atraksiyonuydu, bu!
***
Şayet: Trump vazifeye geldiğinde; ABD yeniden de Kuzey Suriye’den çekilmezse, Yankiler ile onların komutasındaki YPG-PKK’lılar günlerini görürler…
-Türkiye ile Yeni Suriye ortasında sandviç olurlar, yahu!
