Merkez Bankası’nın faiz kararıyla ilgili irtibatı, gerçek bir örnektir. Bu nedenle de kurum ve kuruluşlar, bilhassa de bakanlıklar tarafından dikkatle incelenmelidir.
İlgili STK’lar, kesim temsilcileri, kurumlarla yapılan hakikat ve kesintisiz irtibat, amaç kitleye ona uygun bir lisanla hitap etmek, makul periyodlarla bilgilendirmeyi sürdürmek istişare ve ikna süreçlerinin muvaffakiyetle sürdürülmesini sağlamış, sonuç de ittifakla tamamlanmıştır.
Firmanın basın bülteninde şöyle yer alıyor: “Casper, Yeni İmaj Sinemasıyla Geleceği Bugüne Taşıyor! Casper’ın Yeni İmaj Sineması Teknoloji ve İnsan Bağını Vurguluyor”
“İmaj sözünden nefret ederim. Kotler ise bir imaj düşkünüdür; okuyucu ve izleyicilerine ‘imaj, insanın bir obje hakkında sahip olduğu inançlar, fikirler ve izlenimler bütünüdür’ der. Webster ise ‘imaj, bir kişinin, bir şeyin reprodüksiyonu yahut taklididir’ der. Şayet Kotler Latince bilseydi, imaj sözünün ‘imitari’, yani imitasyondan geldiğini de bilirdi. Biz ise halkla münasebetlerde eskimeyen o düzgün kavramla, ‘itibarla’ ilgilenmeliyiz, ‘imaj’la değil.”
Başka bir deyişle, Yılmaz ve Yazıcıoğlu, aileyle, en yakınlarla kutlanmak istenen bu özel günde Türk halkının ‘buyur edebileceği’ iki ünlü olmuş…