Sosyal medyada epey merak uyandıran afişlerde rastgele bir logo, imza ya da açıklama bulunmaması merakı uygunca artırdı.

Vatandaşlar, gördükleri afişlerin farkındalık kampanyası mı yoksa bir dizi yahut sinema tanıtımı mı olduğuna dair ağır tartışmalara girdi.

Kamuoyunda farklı yorumlara neden oldu, hatta ‘ürkütücü’ olduğu gerekçesiyle eleştirildi.

Gizemli afişlerin sırrı nihayet çözüldü.

Afişlerin TRT’nin yeni dizisi Gassalın tanıtım kampanyasına ilişkin olduğu anlaşıldı.

Gassal’da, başrolleri

Ahmet Kural, Sibel Aytan, Muharrem Türkseven, Ezgi Özyürekoğlu ve Serkan Ercan

paylaşıyor.

Kimi vakit kimsesiz insanların cenazesini yıkayan Baki, onlar üzere olmamak için çabalamaya başlar. Hayatı boyunca uzak kaldığı şeylerle yüzleşir: Toplumsallaşmayı, evlenmeyi, toplum içine karışmayı tecrübeler. Lakin 30’lu yaşlarına kadar şuurlu uzak durduğu şeyler onun için sahiden de anlamsızdır. Instagram için daima fotoğraf çekilen gençler, sadece adet yerini bulsun diye yapılan evlilikler, arkadaş etrafında söylenen pembe palavralar onun için saçmadır. Kendisini yıkayacak birilerini bulma telaşı ile giriştiği bu yolda toplumu objektif bir gözle inceleme imkanı bulur. Bu seyahatin sonunda ise geçmişinde yaşadığı büyük travmalarla yüzleşerek, yaşadığı tasanın temelinde vefat kaygısının olduğunu keşfedecektir.

Gassal dizisi TRT’nin milletlerarası dijital platformu tabii’de yayınlanacak. Yayın tarihi şimdi resmi olarak duyurulmadı.

Yönetmenliğini Selçuk Aydemir’in üstlendiği, senaryosunu Sümeyye Karaaslan’ın kaleme aldığı dizinin çekimleri devam ediyor.

Hayatın en uç noktalarında da güldürü ögelerinin olabileceğine dikkati çeken Aydemir, kıssanın abartılan toplumsal davranışlara tarafsız bir açıdan ışık tuttuğunu söyledi.

Aydemir, senaryonun kendisini çok etkilediğini vurgulayarak, şunları kaydetti:

“Ahmet Kural’la çalışmak büyük bir konfor. Çalışkanlığı, iş ahlakı vs. bunları geçtim, daima arayan bir insan. Bir cümleyi kırk farklı biçimde çalışıyor. O çocukça heyecanı devam ettiriyor olması, herkese sıçrıyor. Fark o vakit ortaya çıkıyor. Yalnızca ‘iş’ gözüyle bakmaması, o çocuk heyecanının devam ediyor olması lazım. Ahmet o oyunculardan biri. Bu projede çalışmayı çok fazla istediğim yeni oyuncularla da çalışma fırsatı buldum. Benim için biraz workshop üzere de geçiyor.”

Kural, hayat ve mevtin bütün insanlığı ilgilendiren bir mevzu olduğuna işaret ederek, şunları kaydetti:

“Selçuk Aydemir, bugüne kadar daima bizim toprağımızın kıssasını anlattı. Bu iş de o denli. Hem bizim kültürümüze hem farklı coğrafyalara ilişkin bir bahis. O yüzden biraz da işin bu kısmını gösterelim dedik. Yaşamak ve ölmek ortasındaki o ince çizgiyi gösteriyoruz. Bizim kültürümüzü farklı coğrafyalara yayabilmek için doğal platformu çok değerli bir misyon üstleniyor. O yüzden de oyuncu olarak şanslıyız ki bu kıssayı öbür beşerler da izleyebilecek. Zira üniversal bir bahis. Gülecekler ve gülerken de düşünecekler.”

Daha evvel denenmemiş bir işe imza attıklarının altını çizen Türkseven, kelamlarını şöyle tamamladı:

“Gerçekten kimi setlere koşarak gidersin. Bu set benim koşarak geldiğim bir set oldu. Seyirciler kesinlikle bu işi izlesin. Zira çok değişik bir iş oldu. İçinde güldürü, mizah, kara mizah var. Dramatik yapısı çok güçlü. Seyirci her izlediğinde öteki bir şey hissedecekmiş üzere geliyor. Bu anlamsa senaristimiz Sümeyye Hanım’ın eline sıhhat. Hoş bir iş çekiyoruz. Hoş bir iş yapıyoruz, umarım karşılığını alırız.”