Trump ile ilgili enteresan bir durum var. İsrail ve bölgedeki yandaşları dışında Biden ile iş tutmuş kim varsa yok sayıyor. Bilhassa de Ukrayna-Rusya savaşı etrafındakileri… Savunma harcaması taahhüdü veren tek Avrupalı önder olan Polonya liderini görüşmeye almadan evvel oldukça bir bekletmiş. Sonra da 10 dk görüşüp göndermiş.
Avrupa siyasetindeki profillerin değişmesine dönük Elon Musk eliyle yapılan baskıyı da buna yoruyorum.
Eğer Amerika, Avrupa’da istediği istikamette bir değişimi başarırsa öykünün ne istikamete evrileceğiyle ilgili çok senaryo yazılabilir.
Bu kaidelerde Ukrayna-Rusya savaşının barışa bağlanması Ukrayna’nın masada değil, menüde olduğu bir denklemde görüşülmeye başladı.
Trump’ın Ukrayna’nın varlıklarını istediğini ise İngilizler faş etti. Halbuki Irak’ın varlıkları yağmalanırken İngilizler de hisse kapıyordu.
Trump’ın Ukrayna’dan istediği varlıklar kabaca her şey. Az toprak elementlerinden limanlara kadar geniş bir çerçeve… Bu çerçevede zımnî bir büyük turp var. Buna geleceğim lakin evvel orta turpa bakalım.
Orta turp denizlerde zımnî.
Ben savaşın en başındaki tezime sadığım. Bu savaşın nedeni Ukrayna’nın Karadeniz’deki güç varlıklarıydı.
Türkiye’nin Karadeniz’de güç keşfi ve çıkaracak imkânlarını oluşturması gözleri bu denize çevirdi.
Karadeniz’de en geniş münhasır ekonomik bölge Türkiye’den sonra Ukrayna’daydı. Romanya’nın münhasır ekonomik bölgesinde aslında güç varlığı tespit edilmişti.
Türkiye adaleti, güç filosu, mühendislik kabiliyetleri ve askeri gücüyle sağlam bir paydaş (partner) olarak Karadeniz’deki ülkeler için bir potansiyeli gerçek kıldı.
Bugün Somali’de olduğu üzere o gün Ukrayna Türkiye ile iş birliği yaparak kendi varlıklarını arayabilecekti.
Potansiyel güç zengini Ukrayna, AB’ye alınabilirse tahminen Avrupa’nın Rusya’ya olan güç bağımlılığı bitecekti. İşte bu türlü bir ihtimal hem Rusya hem de Avrupa’nın her tıp bağımlılığından menfaat sağlayan ABD için tehditti.
Amerikalılarla Ruslar ortalarında neyi alıp veriyorlar bilinmiyor. Ama sıkıntı kimi taraflarıyla Avrupa için çok hassas.
Ukrayna limanları ABD’ye geçerse statüler değişebilir. Karadeniz’de ABD gemileri demekse istikrarsızlık demektir.
Ukrayna-Rusya barışında Ruslar aklını başına almazsa istikrarsızlığın maliyetlerinden kaçınması için Türkiye’nin kendi denklemini kurması gerekir. Lavrov’un dünkü ziyaretinin manası da bu olmalı.
Şimdi Gazze’nin üstüne bir de bu koşullar eklenerek Trump’la temasa gerçek ilerliyor Türkiye…
Hani uzaylı (alien) sinemalarında birinci temas anları olur da iki ihtimal belirir. Ya “merhaba dünyalı biz dostuz,” bildirisi verilir veyahut da ziyaretçi güçlü bir tehdit savurur.
Tıpkı böylelikle Trump bir alien olarak gezegenimize yaklaşıyor. Türkiye’nin iç cephesinin gücü gerisini şekillendirecek.
