Dendias verdiği röportajda yeni sistemin insansız hava araçları (İHA) ve taktik balistik füzeler üzere düşük radar izine sahip tehditlere karşı geliştirileceğini belirtti.
Sistemin İsrail’in “Demir Kubbe” teknolojisinden farklı bir yapıya sahip olacağını da vurgulayan Dendias “Demir Kubbe, füze hücumlarına karşı geliştirilmişti. Lakin bizim sistemimiz, daha geniş ölçekte İHA’lara karşı da tesirli olacak formda tasarlanıyor.” dedi.
Dendias, yeni sistemle Yunanistan’ın savunma anlayışında büyük bir dönüşüm yaşanacağını belirtti. Şu ana kadar yalnızca muhakkak bölgeleri koruyan sistemlerin kullanıldığını söyleyen Dendias, “Amacımız, tüm ülkeyi kapsayacak bir savunma şemsiyesi oluşturmak. Böylelikle Hava Kuvvetlerimiz, bilhassa 4,5 ve 5. jenerasyon uçaklarımızla daha karmaşık operasyonlara odaklanabilecek.” sözlerini kullandı.
Dendias, “Gelişmiş radar sistemleri ve yapay zeka entegrasyonu, alçak irtifada hareket eden İHA’ları tespit etmemizi sağlayacak. Hava Kuvvetlerimiz ise bu sistem sayesinde daha karmaşık vazifeleri yerine getirebilecek.” dedi.
Dendias, İsrail’in “Demir Kubbe” hava savunma sistemi ile Yunan sisteminin farklı olduğunu vurguladı. İsrail’in sisteminin öncelikli olarak füze hücumlarını amaç aldığını söz eden Dendias, Yunanistan’ın karşı karşıya olduğu tehditlerin daha geniş bir yelpazeyi kapsadığını söyledi:
Yunanistan’ın savunma stratejisinde İHA ve balistik füze tehditlerini önceliklendirmesi, Türkiye’nin bu alanlardaki artan kapasitesine bir karşılık olarak kıymetlendirilebilir.
Türkiye’nin yerli ve ulusal imkanlarla geliştirdiği SİHA’lar ve balistik füze sistemlerinde elde ettiği ilerlemeler, bölgesel dengelerde tesirli bir güç olarak öne çıkıyor.
Yunanistan’ın hava savunma modernizasyonundaki bu adımları, Türkiye’nin artan kapasitesine cevap olarak bedellendiriliyor.
